15 Temmuz 2015 Çarşamba

Son okuduklarım: {Buram buram romantizm}


En son okuduğum kitapların arasında geçen Siyah Kadife isimli kitabı çok sevmiştim.Yazarın bir kaç kitabını daha hemen sipariş ettim.Ve gelir gelmez de peşpeşe okuyup bitirdim.

Çok benzer bir temada yazılmış kitaplar başlıkta da yazdığım gibi buram buram romantizm yer yer ero.tizm kokuyor ve mutlu sonla bitiyor.

Ben bu türün meraklısı, hayranı ve okuruyum.Benim ilgimi çekiyor, içine alıp sürüklüyor ve sonuçta da mutlu ediyor.Ama üstü üste okumak bende bile doz aşımı yaptı açıkçası:)

Sonrasında yine benzer bir tür okudum ama aşırı doz romantizmden kusmamak için araya gerilim, macera tarzı bir iki kitap serpiştireceğim ;)

Tatlı Tuzak: Bir dükün aşırı yağışlar nedeniyle mahsur kaldığı bir kasabada hanın güzeller güzeli kızına sarkıntılık etmek için odasına girmeye niyetlendiği gece yanlışlıkla kızın erkek tipli arkadaşının odasına girmesiyle başlıyor olaylar.Aralarında evlenmelerini gerektirecek bir şeyler olduğunu sana dükün kızla biraz da üvey annesini çıldırtmak için evlenmek istemesi, kızın da düke gördüğü andan beri aşık olması sebebiyle kabul ettiği evliliğin hikayesi anlatılıyor.

Kalbin Ateşi: Kardeşinin intikamını almak için intikam planı yapan çılgın İskoç Davina'nın intikam alacağı adamın kuzenine aşık olması konu ediliyor.En sevdiğim kitap kesinlikle buydu.

Kalbimi Çaldın: Bahçıvanın torununun evin sahibine aşık olması ve gelişen olaylar.En beğenmediğim buydu.


Bu da fotoğraf çekimi için rica ettiğimde Duru'nun yüz ifadesi.Kendisine muhtaç olunduğu anda takındığı tavrın hastasıyım.Sonrasında "aşkolsun" dediğimde mahcup olup üstte gördüğünüz düzgün pozu verdi neyse:)

İşte "sen ona bağ bağışlarsın o sana bir dal koruk vermez" atasözü boşa söylenmemiş gördüğünüz gibi.Evlatlarınıza bel bağlamayın:))


4 yorum:

Adsız dedi ki...

Her zaman ki gibi maşaALLAH, çok hızlı okuyorsunuz. Tekrar yazmadan edemeyeceğim; uzun zaman sonra tekrar blogunuzu bulmak ve sizi keyifle okumaktan dolayı çok mutluyum. Bana çok pozitif enerji veriyorsunuz ve benden küçük olmanıza rağmen sizden çok feyz alıyorum. Bu akşam tatile çıkıyorum. Yanıma okumak için iki tane kitap aldım. Tatilde bakma fırsatım olmayabilir diye sayfanıza bir kez daha bakayım diye açtım ve tatlı Duru'yla karşılaştım. Size ailenizle sağlıklı, huzurlu, mutlu ve keyifli nice bayramlar dilerim.

Nurten

Sessizce dedi ki...

Duru'nun şirinliği :)

Merakımı mazur görün ama işten eve geldiğinizde Duru size sarmıyor mu? kitap okumaya nasıl vakit ayırıyorsunuz?

Öykücü dedi ki...

Nurten:)

Çok teşekkür ederim sizin yorumlarınız da bana pozitif enerji ve yazma isteği veriyor.

Sessizce:)

İşten geldiğimde zamanım Duru'ya ait saat 21:00'a kadar tam zamanlı anneyim.Duru'yu parka götürüyorum,parktan sonra eve geldiğimizde bir yarım saat kadar o tv izlerken yanında okuma fırsatım oluyor ama Murat gelir gelmez hemen yemek hazırlıyorum, yemek yedikten sonra beraber oturup çay içiyoruz sonra Duru'yu yıkıyorum, yatmaya hazırlıyorum vs derken saat 21:00'den hatta kimi zaman 22:00'den önce elime kitap alamıyorum.Saat 21:00 den bazen gece yarılarına kadar okuyorum.Genelde bölük bölük ama 23:00 ile 24:00 arası kesintisiz okuma süremdir.Çok sevdiğim kitaplarda 02:00a kadar okuduğumu bilirim hatta geçen hafta sadece 2 saatlik uykuyla işe gittim:)Okumak için uykumdan fedakarlık yapıyorum.Bir de ben çok hızlı okurum.

Çok sevince bir yol bulunuyor.

Sevgiler.

Sessizce dedi ki...

Teşekkür ederim cevabın için. Kitap okumayı ben de çok severim ama çoğu zaman vakit bulamam, vakit bulsam koşulları oluşturamam :)(kitabımı sakin sessiz bir ortamda bölünmeden okumayı severim de, dk başı adımın seslenildiği bir ortamda ne okuduğumdan bişey anlarım ne de okumaktan keyif alırım :)) Bu koşullar da genellikle hane halkının uykuda olduğu zamanlar da olur ama ertesi gün iş olduğundan ve uykusuzluk beni çok zorladığından okuyamam uzun uzadıya :(

Hakkımda

Bir anne, bir baba ve bir de çocuk.Aşk dolu, neşeli ve eğlenceli bir hayat umuduyla..